Elektromanyetik

Herkese selam; ismim Aynur Üçhisarlı. Eskilerin Finans Yetkilisi son on yılın da eğitmen ve danışmanıyım. İki kız çocuğu sahibiyim. Vee 29 yıldır (2022) aynı adamla evliyim. ☺ Aranızda farkındalığı yüksek olanlara önemli ve faydalı olacağını düşündüğüm bir konuda, mümkün olduğunca sıkıcı olmamaya çalışarak bir açıklama yapmak istiyorum. Umarım yerini ve ihtiyacı olanları bulur.

Çocuklarımız ve yeni sistem dersleri. 

Bildiğiniz gibi elektromanyetiğin insanlar üzerinde, özellikle de çocuklar üzerinde olumsuz etkileri olduğu artık bir sır değil. Hepimiz bu konular hakkında az ya da çok bir şeyler duyduk, biliyoruz. Uykusuzluk, aşırı sinir, hiperaktiflik, sabırsızlık, göz bozukluğu, anti sosyal yaşam düzeni, gerçek ilişkilerde tutarsızlık, bunlar ilk başta sayılabilecek bazı yan etkiler. Fakat bu aralar yeni sistem eğitim düzeninde, maalesef aksi mümkün olmadığı için, çocuklar günün büyük kısmını ekran karşısında geçirmek zorundalar. Hatta bazı ebeveynler de iş ile ilgili yine aynı zorunluluğu yaşamaktalar. Bu durum bizim kontrolümüzün dışında mı gelişir? Maalesef evet. Yapabileceğimiz bir şey var mı? Bu kısmı için cevabımız hayır. Peki, bu etkileri en aza indirmek ve kontrolümüz altında tutabileceğimiz bir kısmı var mı? Evet var. Tam da işte bu kısmı için kalemi elime aldım ben de. Başka ne yapabiliriz? Bu yan etkileri nasıl azaltabiliriz? Öncelikle söylemeliyim; “çağımız teknoloji çağı ve bilgisayar kullanmadan olur mu” kısmı bu yazının konusu değil. O bambaşka bir konu. ☺ 

İlk önceliğimiz su olmalı, vücudumuzu hem içeriden hem dışarıdan her saat başı sulamamız gerek ya da sulatmamız, tıpkı bir çiçek gibi. Suyun soğuk olması ise bizim için çok önemli. Su; vücutta elektrikle yükselen vücut ısısını düşürür. Isı düşünce kan akışı buna uyum sağlar ve beyne giden kan da bundan nasibini alır. Ağlarken, bir yerden düşünce, canımız yanarken, uykulu iken yüzümüzü yıkamamız bu yüzden bilincimizi açar. Bu nedenle çocuklarımızı mümkünse her ders arasında banyoya sokup en azından ellerini, kollarını, yüzünü yıkamalarını sağlayalım. İmkân varsa ılık bir duş aldıralım hem de her gün. Çünkü su vücudumuzdaki elektriği alıp banyonun taşlarına götürür böylece daha az sinirli ve daha az gergin oluruz.

İkincisi, kaliteli zaman geçirmek gerekliliği, çocuklarınızın ve kendinizin bilgisayar dışında kalan hayatınızı kaliteli bir hale getirmeniz gerek. Çocukların ders harici bilgisayar başında geçirdiği zamanları da mümkün olduğunca sıfıra yakın tutmamız gerek. Bunu da onları meşgul ederek ve oyalayarak yapabilirsiniz. Ben birkaç tane örnek vereyim gerisi siz değerli zihinlerin üretkenliğine kalsın.  Mesela evdeki kuru fasulye veya nohutları bir tepsiye döküp tek tek sayarak onları tekrar cam kavanoza koymalarını söyleyebilirsiniz. Tabi çocuğunuzun o sayının sizin için önemli olduğuna inanması gerek. ☺ Parça olarak satılan ve kurulan tahta oyuncaklar, gübreye ihtiyacınız olduğu için parktaki sadece sarı yapraklar, kendi kuracağı mukavvadan bir otopark gibi. Yani sizin onu meşgul etmeniz, onunda geri kalan zamanda bilgisayara girmeyi unutması gerek. Çocukların ya da insanların elinden bir şey almak istiyorsanız onlara daha güzel bir seçenek sunmak zorundasınız. 

Üçüncüsü farklı bir mekân, eğer imkân varsa, derse girdiği ortam farklı, oynadığı ve film izlediği ortam farklı olmalı. Cam kenarı, vitrin veya tabloların önü olmamalı. Yani etrafta dikkat dağıtacak hiçbir şey olmaz ise derse konsantre olması daha kolay olacaktır. Derse girdiği ortamı bir gün mutfak bir gün salon başka bir gün teyzesinin evi yapmayalım. 

Dedim ya sıkıcı olmak istemiyorum. Umarım faydası olacak bir şeyler karalamışımdır. Herkese gerçek öğretmenli sınıflar ve elektromanyetiksiz sağlıklı günler dilerim.

Sevgiler,

Aynur Üçhisarlı.

Bu Yazılara da Göz Atabilirsiniz